Lefkoşa,  Başkent Sanat Merkezi’ne kavuştu

Akdeniz Avrupa Sanat Derneği – EMAA , Lefkoşa Türk Belediyesi ve Avrupa Birliği katkıları ile Başkent Sanat Merkezi projesini hayata geçirdi. Lefkoşa Türk Belediyesi eski merkez binası 14 Mayıs’ta Başkent Sanat Merkezi adı altında Maliye Bakanı Ersin Tatar, Çevre ve Kültür Bakanı Hamza Ersan Saner, LTB As Başkanı Celal Cin ve eski Başbakan Hakkı Atun tarafından açıldı. Açılışta ayrıca İngiltere Yüksek Komiseri Johan Christoper William Kidd ve Slovak Cumhuriyeti Büyükelçisi Anna Turenicova da katıldı.

Merkez, eski Lefkoşa Türk Belediye binasının tamiri ile yenilenerek  bir sergi salonu, iki atölye, konferans odası ve çalışma ofislerinden oluşmaktadır.  Merkezde EMAA ve Kıbrıs Güzel Sanatlar Odası (EK.AT.E) ortak girişimi sonucu çağdaş sanat uygulamalarını içeren iki senelik programlar uygulanacak ve  sadece sanatçıları değil aynı zamanda sanata ilgi duyan her bireyi kapsayarak, sanatçı- bilirkişi-sanatsever- üçlemesini bir çatı altında birleştirmesi hedeflenmiştir.

Program çerçevesinde iki sene süresince ortak atölyeler, uygulamalı ve teorik kurslar, çocuklara ve gençlere yönelik özel programlar, uluslararası genç sanatçı geliştirme programları, söyleşiler, konferanslar, çağdaş sanat sergileri, deneysel çalışmalar vb. Başkent Sanat  Merkezinde üçretsiz uygulanacaktır.  Bu programlarda amaç iki toplum arasındaki diyalogu sanat faaliyetleri aracılığıyla artırırken, Kıbrıs  Türk Toplumunda çağdaş sanat uygulamalarının gelişimine de katkı koymaktır. Ayrıca merkezde EMAA’nın diğer faaliyetleri yer alarak yaşayan bir sanat merkezi haline dönüştürülmesi hedeflenmiştir.

Karşıt Bedenler

  • Karma Sergi
  • Küratör: Zehra Şonya
  • Yer: EMAA Başkent Sanat Merkezi
  • Tarih: 14 Mayıs – 4 Haziran 2010

Sanatçılar: Nicholas Panayi, Simge Uygur, Julia Georgiadou, Kadir Kaba, Sophia Hadjipapa, Özgül Ezgin, Yiorgos Sisamous, Osman Keten, Yiannos Economou ve Nurtane Karagil.

“Karşıt Bedenler”  EMAA’nın AB Katkıları ile hayata geçireceği Emaa Başkent Sanat Merkezi’nin ilk sergisi olma özelliğini taşıyor.

Sergi küratörlüğünü üstlenen Zehra Şonya’nın hazırladığı konsept metninde;  beden,  geçmişten bu güne sadece sanatsal değil, dinsel, felsefi, bilimsel ve siyasal alanlarda sürdürülen mücadele ve araştırmaların baş kahramanı olarak tanımlanmıştır. Din ve felsefenin ezeli tartışması olan ‘beden ve zihin’ ikileminden tutun, gerçeklik, yanılsama, temsil, kurgu, toplumsallık, bireysellik, cinsellik ve iktidar ilişkilerine kadar, neredeyse bütün tartışmalar öncelikle beden üzerinden yapılmıştır. Her tarihsel dönemeçte iktidarların hegemonya altına almaya çalıştığı, araçsallaştırdığı bir gösterge olarak bedenin, ayni zamanda  iktidar çatışmalarına tanık hatta bizzat sahne olduğu belirtilmiştir.

İşte bu sergi de, iktidarın öngördüğü ve egemen olmaya çalıştığı beden imgesi dışına çıkmaya çalışan, nihayetinde, acı ve hazzın, çirkinlik ve güzelliğin, öznellik ve nesnelliğin, yalnızlık ve kalabalığın, cinsellik ve masumiyetin, şefkat ve şiddetin, gerçek ve hayalin beşiği olan beden üzerinden yüzleşmeyi deneyen eserler peşine düşmüştür. Bu arayışta baskılara, yok saymalara, gizlemelere rağmen kendisi olmakda direnen, kendisiyle yüzleşen bu nedenle toplum ve estetik dışı olmayı da göze alabilen, cesur, içtenlikli ve özgürlükçü olanı bir araya getirmeye çalışmıştır.

 

Açılış Fotoğrafları

Sergi Fotoğrafları