• Küratörler: Başak Şenova & Alenka Gregorič (Türkiye, Slovenya)
  • Prodüksiyon Menejeri: Zoe Kakota (Kıbrıs)
  • Yer: EMAA Başkent Sanat Merkezi
  • Tarih: 11-20 Mart 2015

Sergi

  • Yer: EMAA Başkent Sanat Merkezi
  • Tarih: 20 Mart – 4 Nisan 2015

Sanatçılar: Benji Boyadgian (Finlandiya/Filistin), Nika Autor (Slovenya), Ovidiu Anton (Avusturya/Romanya), Timo Tuhkanen (Finlandiya), Christina Georgiou (Kıbrıs), Nurtane Karagil (Kıbrıs), Abdullah Denizhan (Kıbrıs), & Marinos Houtris (Kıbrıs)

Konspet Yazısı:

Bir bölünmeyi katılaştıran nedir? Bir ihlali dönüşlü kılan nedir?

Sınır, kümeleşmiş politik, ekonomik, kültürel ve psikolojik alanlarla birlikte, anlaşmazlıklar ve anlaşmazlık durumları çağrıştırmaktadır. Bölünme kavramı, ki en kolay şekilde bir sınır çizgisiyle betimlenebilir, ‘Öteki’ anlayışımız politik, ekonomik ve bunun gibi güçler tarafından şekillenir. Sınır kavramı, (direkt ya da ima edilen) farklılıkları, politik seçkinler ve onların müttefikleri tarafından, gece gündüz gözler önüne serilmese de bir arada kolaylıkla var olabilecek bireysel gerçeklikleri ayırmak için kullanılır. Sınır kavramı, ticaret odaklı toplumda ehlileştirilmiş basın-yayın ve diğer iletişim araçlarının (kötüye) kullanılması sonucunda hilelerle güç kazanmak için bir araç olarak kullanılır. Ve bunu mümkün kılan tek şey içinde yaşadığımız dünyada, gerçekte neler olup bittiğini bizim hiçbir zaman anlamamamızdır. Hiç kimse neyin gerçek olup neyin olmadığını bilemez çünkü çevremizdeki karmaşık anlatılarla örülü hayatı algılayışımız genellikle katı bir şekilde iyiyle kötünün karşılaştırıldığı basit hikayelere indirgenmiştir.

Sözlük anlamı olarak, sınır, basitçe, iki politik ve coğrafi alanı birbirinden ayıran çizgidir. Kelime, aynı zamanda başkasının mülküne haksız ayak basma eylemini ve ihtimalini de içinde barındırmaktadır.  Yerinden çıkarılma ve yeri değiştirilme endişeleri, başkasının mülküne haksız ayak basma eylemini takip eder. Bu eylem, çeşitli güdülerden de ivme kazanmaktadır ve her deneyim kendine özgüdür.

Etrafımızda birçok farklı anlaşmazlıkların meydana geldiği, çizgisel olmayan bir dünyada yaşıyoruz. Ve hiç bir zaman “düşmanlarımızın” ne işler çevirdiğini, hatta ve hatta kim olduğunu tam olarak bilemeyiz. Bizi yönetenlerin temel hedefi bu anlaşmazlıkları çözmek ya da aşmak değildir, aksine bunları, “istikrar sağlayamayan algının daimi halini” sabitlemek; bizi idare edip, kontrol etmek amacıyla kullanmaktan ibarettir. Bu bağlamda, sınır, farklılıkları (iyiyle kötüyü birbirinden) ayırma işlevini yüklenmiş gibi görünse de aslında benzerlikleri ayıran keyfi bir çizgidir.

Uygulamaya yönelik bir atölye çalışması olarak tasarlanan bu etkinlik, sanatçıları sınır koyma, uygulama ve sınır geçme politikalarının sonuçları ve çeşitli sebepleri üzerine düşünmeye davet eder.

Atölye Fotoğrafları

Sergi Fotoğrafları