Geçici Kamusal Sergiler

Herkes için Sanat Projesi kapsamında, Kamusal Alan Geçici Sanat uygulamaları Lefkoşa'da izleyici ile buluşuyor

İlkyaz Portakalcıoğlu - displacenCY "remember as you can remember"

Kıbrıs adasını etkileyen 150’ye yakın tarih seçkisinden yola çıkarak izleyicinin bu tarihleri tekrardan hatırlamasına ve yaratmasına yardımcı olması hedeflenmektedir. Bazı tarihler problemli olayları ele alırken bazı tarihler ise iş içerisinde gezinen gözlem-cileri tarihi ne kadar biliyoruz sorusu ile baş başa bırakmayı hedeflemektedir. M.Ö. 1320’lerden başlayan bu tarihler günümüze kadar olan süreci ele alacaktır. Çoğu insanın geçmişi hafızada yavaş yavaş solan birer fotoğraf gibidir. En önemli anları/anıları bile zamanla unutulabilir. Şimdiki zamanın gözü ile tarihler arasında dolaşan izleyicinin gördüğü tarihler ile arasında bir bağ kurmadan bile o tarihlerin vereceği bilgiler ile anımsatıcı bir rol üstlenen tarih plakaları ile görme alanının arkeolojik bir kazı sahası gibi olduğunu söyleyebiliriz. Bu tarih plakaları birer uyaran durumuna geçeceklerdir. Ve bu uyaranlar ile geçmişi yeniden inşa etmek mümkün olacaktır.

Yer: Dr. Fazıl Küçük Parkı
Zaman: 30 Ağustos – 1 Eylül

Dize Kükrer - Labirent

Pandemi sebebiyle kişilerin arasında mevcut olan görünmez bariyerlerin artması, kişilerin birbirlerine ulaşmalarında yeni engellerin oluşması ve bu engellerin arasında oluşan yeni yaşam alanında laboratuvar fareleri gibi sosyalleşme denemeleri yapıyor oluşumuza bir gönderme yapacak olan bu proje, kamusal alana görünmez bariyerler yerleştirerek yeni normali yorumlama kaygısındadır.

Yer: Dr. Fazıl Küçük Parkı
Zaman: 30 Ağustos – 1 Eylül

Esra Plümer Bardak - Kırmızı Alanlar

‘Kırmızı Alanlar’ sesli mekan yerleştirmelerinden oluşan ve adet görmenin (menstrüasyonun) farklı deneyimlerine dair paylaşımları özelden çıkarıp kamuya taşıyan, adet döngüsü hakkında bilgi ve danışmanlık sağlayan alanlardır. 153 kişinin katılımıyla farklı anılar ve izlenimler sunan bu proje, kamusal alanda adet görmenin çeşitli deneyimlerine ses vererek adet görme süreci hakkında bilgilendirme ve konu etrafında farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır. Proje kurgusu Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği’nin (KISAD) katkılarıyla oluşturulmuş ve Esra Plümer Bardak tarafından yürütülmüştür. Ayrıca, KISAD’ın katkılarıyla etkinlik süresi boyunca WhatsApp mesaj hattı yoluyla jinekolog doktor danışmanlığı sağlanmaktadır. Kırmızı Alanlar da dinlenen sesli kayıtlar anket yoluyla anonim olarak toplanmıştır ve derlenen yazılar sonradan seslendirilmiştir. Anket yoluyla toplanan deneyimler anonim olduğu gibi, bunları seslendirenler de anonimdir ve okuyucunun kendi deneyim ve görüşlerini yansıtmayabilir.

Yer: Dr. Fazıl Küçük Parkı, Kumsal Parkı ve Dikili Taş
Zaman: 30 Ağustos – 1 Eylül

Özge Yücesoy - Manifesto Takı

Her deneyim kendine has yaşanır ve sonuçlanır. Algı ve ulaşılabilirlik hakkında bir çalışma.

Kişisel manifestoların eklenmesi ile kollektif algının şekillenmesine katkı!…

Yer: Dr. Fazıl Küçük Parkı
Zaman: 30 Ağustos – 1 Eylül

Cansu Soyluethem - Sanata Felsefi Bir Yaklaşım: Boşluk nedir?

Felsefenin temel kavramlarından olan ‘varlık’ ve ‘var olmayan/boşluk’ kavramları birçok alanda kullanılmaktadır. Sanatsal bağlamda boşluğu araştırmak için öncelikle felsefede boşluk kavramının ele alınması gerekmektedir. Bu nedenle boşluk kavramını sanat ve varlık felsefesinin kesiştiği bir noktada irdelemek ve sanat eserlerini boşlukla yorumlayarak görünür kılmak yeni bir yaklaşım olacaktır. Sanat ve varlık felsefesi etrafında, kendi yorumumla yeniden inşa edilen boşluk kavramı felsefeden sinemaya, edebiyattan psikolojiye birçok alandan beslenerek interaktif bir şekilde tartışılacaktır.

Yer: Dr. Fazıl Küçük Parkı
Zaman: 30 Ağustos – 1 Eylül

Fatoş Otcuoğlu - Fantastic Creatures

Fantastik canlılardan esinlenerek ada yaşantısı arasında ironik bir bağ kuran renkli çalışmanın ürünü ortaya çıkıyor.

Yer: Bandabulya
Zaman: 30 Ağustos – 1 Eylül

Devrim Yücel Besim - BOŞ’un Keşfi – BOŞ’um Keyfi

“Kentsel” ölçekli proje dijital ortamda paylaşılacaktır. “Kamusal alanda sanat” kavramının bence en önemli nitelikleri olan “çevreyle ilişki kurma” zorunluluğunu ve “izlemi kavrayıcıya bırakma” özgürlüğünü ortaya koymaya çalışmaktadır:

“…Kıbrıs’ta yürümek pek sevilen bir eylem değil. Herkes özel arabalarının içinde, yollar insansız, kaldırımlar araç dolu. Kentsel mekân olarak en bilinen meydanlar, sokaklar bu sevmezliğin bir kurbanı… Varlar ama yoklar… Kentin (hoş) boşlukları hak ettikleri gibi kullanılmıyor.

Lefkoşa en büyük kenti Ada’nın. Bölünmüş bir başkent! Hep yorgun bir hali var bizimkinin. Kimseye örnek olacak hali yok… Üstelik yaşlanan tek yeri tarihi kent dokusunun olduğu Surlariçi değil. Yaralanan tek yeri sınıra yakın olanlar değil.- SINIRın ötesinde çok sorunu var bu kentin.-

Can suyu gereken yeni dikilenleri de değil konumuz.  Ne eski ne de yeni sayılabilecek, yakından, kentin göbeğinden hüzünlü bir parçası… Evleri, bahçeleri ve bahçe duvarları üzerine konuşuyor, Köşklüçiftlik’te birlikte yürüyoruz…”

Yer: Çevrimiçi/ EMAA Web Sitesi – Köşklüçiftlik sokakları (Videoyu aşağıdaki linkden izleyebilirsiniz)
Zaman: 30 Ağustos ve sonrası

Ramadan Nalcıoğlu - Ölü tarih/ Stalemate

Yarım yüzyıldır zaman kırılmasında sıkışmış olan toplumun, geçmişleri unutulmuş ve gelecekleri ise silikleşmiş bulunmaktadır. Yaşananların yaralarının sarılmaması, yaranın çürümesine ve insanların kendi kültürlerinden uzaklaşmalarına sebep olmaktadır.

Stalemate, “Yaşanan olaylar ne zaman geçmiş olup tarih olmaya başlar?” “Ne zaman yaralar sarılır ve insanlar tekrardan yaşamaya döner?” sorularını sorar ve Kıbrıs’ın Kuzeyinde yaşanan zaman kırılmasına bir anlam vermeye çalışır.

Yer: Surlariçi Belediye Otoparkı (Papa Bar’ın yanı)
Zaman: 30 Ağustos – 1 Eylül

Özge Yücesoy - Uçuyoruz

53 yıldır devam eden Kıbrıs görüşmelerinin neticelenmemesi üzerine ortak, çok katılımlı bir empati deneyimi, yansıma, yanılma, tecrübe platformu oluşturuluyor.

Yer:  Hendek Otopark Alanı (Mod Cafe Arkası)
Zaman: 31 Ağustos, saat 18.00 – 19.00

Mandana Mehrina - Nostalgia bridge between my past and present

My concept comes from my feeling and thoughts that some places in Cyprus took my mind to my home town (Tehran).

Yer: Büyük Han
Zaman: 31 Ağustos, 17.30-20.00

Nurtane Karagil - Böyle şeyler / Böyle Şeylerle

Böyle Şeyler / Böyle Şeylerle Nurtane Karagil ‘ in Kamusal Alanda Geçici Sanat Projesi kapsamında paylaşıma açık tuttuğu Kıbrıs’ta hissettiği kalıcı yaralanmaları konu alır. Düşünceleri ortaklaştırıp, hissi canlı tutarak, görmezden gelinen ile konuşmak ister.

“Böyle şeyler”
Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşadığımız gündelik hayattaki söylemleri/söylenmeleri içine alır. Gerçekten beslenirler. Konuldukları mekanda var olma halleri onlar için önemlidir.Akla takılan soruları sorar / kalpten hissedilenle bağ kurarlar. Hafıza ve yaşanmışlık,sürecin bir parçasıyken, zorunda kalma, baskılanma ve ötelenme, oluşum aşamalarının olmazsa olmazıdır. Bazen soru sorar, bazen hayal kurar, bazen kendine konuşur, bazen dinleyiciye aktarır, bazense istekte bulunurlar.

Estetik olarak merkezden, topluluğa ilan etme halini kullanan bu çalışma, Nurtane Karagil ’ in 2018 yılından itibaren, kendine ait bir düzen içerisinde oluşturduğu, çizim günlüklerindeki alakalı sayfaların, hissinin olduğu mekanlarla eşleşmesidir. Günlük, Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan bir insanın gözlemleriyle alakalı olduğundan, düşünce ifadelerinin şehrin içine yerleşmesi de isabetlidir.

“Böyle Şeylerle”
Böyle Şeylerle Nurtane Karagil ‘ in çizim günlüklerindeki his patlamalarının, kolektifleşerek yayılmasını sağlayan minik paylaşım alanıdır. Böyle Şeyler’ in yapım süresince, karşılaşılan düşüncelere ve akışlara yanıt olarak ortaya çıkar. Var olduğu alanlarda, net şeyler söyleyenlerin, öteki olma hallerinden kaçış oyunudur. Hissedilenlerin birlikte üstlenildiği, yaşamların kesiştiği noktaları kutlama buluşmasıdır. Var olanı görmezden gelmeden, kimseyi de incitmeden, incinmiş olduğundan bahsetmek ister. Merkezini kalabalıklaştırarak, paylaşımı açık tutar. Gözlemlenen olmaya,gözleyen olarak katılır. Meraklıdır.

Yer: Tek bir alana sahip değillerdir. Şehrin farklı noktalarında karşınıza çıkabilir.
Zaman: Eserler farklı kişilere dağıtıldığından ortaya çıkış zamanlarını bireyler yönetir. Bırakıldıkları yerlerde ne kadar kalacaklarına da zaman ve insan karar verebilir.

Hascen Doğan Esenyel - Never Give Up!

Kadınların gerek yasalar tahtında, gerek eğitim alanında hiyerarşide hep geri planda bırakılışı, politikada yer verilmemesi ve bunun gibi bir çok örnek üzerine resmetme, interaktif bir proje.

Yer: 30 Ağustos – 1 Eylül
Zaman: 30 Ağustos – 1 Eylül