Lefkoşa Öykü Günleri III

IV . Lefkoşa Öykü Günleri 

Öykücüler buluşmasında , katılımcıların ve öykücülerimizin yanlarında getirdiği çeşitli öykülerin okunduğu gecede, yine öykünün hayatımızdaki yeri, niye öykü, öyküyü diğer edebi yazınlarından ayıran özellikler ve okuyucunun beklentileri gibi sorulara cevaplar arandı ve bu konularda paylaşımlara gidildi. Ayrıca öykü yazılımındaki artışların nitelik ile doğru orantılı olup olmadığı, seneye yapılması öngörülen olası öykü günleri ve içerikleri tartışıldı.

Genç Öykücüler Kısa Öykü Yarışması

 Ayşen Dağlı’nın yönetiminde gerçekleşen gecede M.Kansu ve değerli hocamız Oğuz Karakartal da konuşmacı olarak katıldılar. Oğuz Karakartal kısa öykü tanımını ortaya koyarak ve genel özelliklerinden örnekler vererek bu yapıları bilgimize getirdi. Özellikle Ferid Edgü’den yapılan öykü aktarımlarıyla, mekanı fazla dikkate almayan, dahası mekanı flulaştırarak karakterlere yoğunlaşan ve konu sınırlamasına takılmadan dramatik etkiyi artırmaya çalışan kısa öykünün, okuyucuda bir şok veya  darbe etkisi yaratarak kendini var ettiği anlatıldı.  

Özden Selenge  (ressam, yazar), M.Kansu (şair, öykücü), Nilgün Güney ( ressam , öykücü ve Emaa Başkanı), Gürkan Uluçam (Emaa I. Genç Öykücüler Öykü yarışması üçüncüsü) ve  Oğuz Karakartal’dan (UKÜ öğretim üyesi) oluşan jüri adına, yarışmaya katılan öyküleri değerlendiren M.Kansu, özellikle gençlerin dil sorunlarına ve anlatım yetersizliklerine dikkat çekti. Öyküde kurgunun önemini vurgulayan Kansu, edebiyatla ilgilenen gençlere ise bolca kitap okuyarak ustaları incelemeyi ve öykü yazmaya devam etmelerini salık verdi. 

Dokuz katılımcının oniki öyküsünü değerlendiren jüri, birinciliğe ve ikinciliğe değer öykü bulamadığından üçüncülükle birlikte iki mansiyon vererek gençlerin teşvik edilmeleri kararına vardı. Bu karara göre üçüncülük,  Ödül Safalassos rumuzuyla  yarışmaya katılan ALPER GÜNAY’ya verilmiştir.  “Buzlu Yamaç”, “Cafe De Paris’ te Bir Randevu” ve “Ekrem Balyemez’in Bir  Günü” adlı üç öyküyle yarışmaya katılarak jürinin dikkatini çekmeyi başaran Alper, gelecek vadeden bir kalem olarak üçüncülüğe değer bulundu. Toplamda en yüksek puanı alan öyküsü  “Cafe De Paris’te Bir Randevu” oldu. Mansiyonlar ise “Anlamsız” adlı çalışmasıyla, Venüs rumuzuyla yarışmaya katılan Deniz Sonalp’a ve “Mavi Bere” çalışmasıyla yarışmaya Bufavento rumuzuyla katılan Tüge Dağaşan’na verilmiştir.